Düşünün bir Müslüman ülkesindesiniz ve Ramazan ayı yaşanıyor o sıralar. Düşününce herkes camilere koşturacak, namazlar kılınacak, Allah zikirleri yeri göğü inletecek, infak yarışlarında bulunulacak, herkes birbirini iyiliğe teşvik edecek kötülükten men edecek, günahlardan arınmak için tövbeler edilecek ve sonunda madden ve manen ahlakın en güzel hali olan Müminler çoğalacak diye zannediyorsunuz!
Gerçeği öğrenmek için şehrin merkezine iniyorsunuz ve gördüklerinize inanamıyorsunuz. Güneş yüzünü biraz gösterince Londra Hydepark’ta sere serpe güneşlenenler gibi don, kilot ve sütyen ile caddelerde keyif ederek gezenler mi dersin, hapır hupur yiyenler mi dersin, ezan okunuyor ama kimsenin oralı olmamasına ne dersin?
Biraz daha işin iç yüzünü öğrenmek için okunan ezana icabet edip camiye namaz kılmaya girince etrafına şöylece bir bakarsın ve küçük dilini yutarsın. şehirin göbeğinde gençliğin en fazla olduğu bir caddede camide bir tane dahi genç yok. Hayal mi görüyorum dersin şaşkınlık yaşarsın namazı bitirdikten sonra şöyle bir köşeye geçip çıkanları tek tek incelersin ki hepsi de bir ayağı çukurda, yaş yetmiş iş bitmiş diye tabir edilen yaşlı amcalar. Onlarda bir kaç sene sonra vardıklarında son duraklarına kim gelecek bu binlerce yapılan camilere diye derin derin düşünürken kendinizi şaşkınlık içinde bulursun.
Başta hayalini kurduğun o Müslüman millet ve Ramazan ayındaki Allaha topluca rağbet edeceklerine yönelik hayalin artık suya düşmüş bir şekilde dönersin sen de hüznünle geldiğin yere.
Cevap haritada:
Bu memleket neresi?
Türkmenistanlı bir kişiye sordum burası neresi diye kardaş; “burası bizim ülkede açılıp saçılamayan, hapur hupur yiyemeyen, onunla bununla gezip tozamayan, her haltı rahatlıkla yapamayanların kaçtığı bir Müslüman ülkedir”, dedi.
Bu memleket Allahın şu ayetlerle halkına hitap edip sarsıcı bir şekilde uyardığı bir memlekettir;
“Zulme batmış nice beldelerin bellerini kırdık, onlardan sonra da başka toplumlar yarattık.” (Enbiya, 21/11)
“Onlardan sonra yine başka nesiller dünyaya getirdik.” (Müminun, 23/42)
“O dilerse sizi ortadan kaldırır ve yerinize başka mahlûklar yaratır. Bunu yapmak Allah’a zor değildir.” (Fatır, 35/16–17)
Bu memleketin hala neresi olduğunu bilemeyenlere şu şarkıcı yazmış neresi olduğunu sözleriyle;
Bizim memleket
Bizim memleket
Ah canım cananım
Bizim memleket
Bu memleket;
Yediden yetmişe, günde ortalama 6 saat 57 dakika İnternet başında ömür geçiren ama topu topu yarım saat sürmeyen beş vakit namazını kılmayan Müslüman bir ülke.
Bu ülke;
Günde ortalama
Facebook’ta 40 milyon
Twitter’da 10 milyon
Instagram’da 25 milyon
Instagram’da 25 milyon
TikTok’da 15 milyon
YouTube’da 5 milyon
Gönderiden 3’te biri kadarının dini içerikler, kuranı kerim ayetleri olarak paylaşıldığı ve paylaşanların bu kadar çok oluşuna baktığında sanki herkesin Allah aşkıyla yanıp tutuştuğunu zannedeceğin ama tam tersi Kuranı, dini, İslamı yaşamayanları çokça göreceğin bir ülkedir.
Gönülden bir dua
Ey yarattığı insanların dünyanın nice nimetlerini elinin tersiyle gönülünden çıkarıp o gönüllerine gönüllü bir şekilde kendisinin teveccühünü, sevgisini, muhabbetini koymalarını bekleyen Rahman!
Memleketi nice kitap ehlinden olan ve nice Müslümanlardan olan yerleri zalimlikleri, aşırıya kaçışları, azgınlıkları ve günahları yüzünden helak edip kendilerinin ardından seni gönüllü bir şekilde sevenleri yaratan Rahim!
Bizim memleketimizde de nice helak ettiklerinin son anlarındaki rahatlıkları, dünyaya tutkunlukları, seni unutuşları ve şeytanlıkları aşikardır çünkü Ramazan ayı yaşanırken bizim memleketimizde bir nişan göremezsin Müslümanlıklarına dair insanların üzerinde!
Bizim açığa vurduklarımızı da gizlediklerimizi de gören Allahım! Ben hem kendim hem de seni unutmuş, günahlarından tövbeyi etmeyi unutmuş, dünyaya batmışların adına tövbe ettim Estağfirullah Ya Rahman, tövbe ettim Estağfirullah Ya Rahim, tövbe ettim Estağfirullah Ya Allah! Bizi helak etsen kimse diyemez ettin bize zülüm, apaçık işlediklerimiz kendimize zülüm! Herkes keyfince yaşıyor başıma gelmiyor bir şey diye bu senin sonsuz merhametinin bir nişandır tabiki de görene! Azap geldiğinde de başımıza kimse bilmiyor senin sonsuz azap dolu cezanı! İşte şimdi azabından affına, cezandan rızana senden sana sığınıyorum Ya Allah! Bu samimi sığınışıma Rahmetinle bağışla bizi. Ne yapsak da uyanmayacak olan, inanmayacak olanlardan da koru samimi inanlardan olan bizi! Bismillahirrahmanirrahim Elhamdülillah! Amin!
Bir yanıt yazın